Deve, kuyruğunun çirkinliğinden şikayetçiymiş. Kocaman bir gövdede böyle ufak ve çelimsiz bir kuyruğun bulunuşuna pek müteessir oluyormuş.

Gitmiş, derdini bir çoban köpeğine anlatmış:

Acınacak hâldeyim değil mi? demiş. Bu işe ne dersin?

Köpek içini çekmiş:

— Deve ağabey, demiş. "Bu hususta ben senben daha müzdaribim. Gerçi bizim kuyruğumuzla vücudumuz arasında tenasüp yoktur denilemez; bizimkinin kusuru da düzensizliğindedir. Bundan dolayıdır ki insanlar, bu eksiğimize dokunarak"köpek kuyruğu gibi kalıp tutmaz’’ atasözünü kullanırlar. Ya biz ne yapalım?