Yurda Kavuşurken (1)

Koyun kuzuya karıştı, nurlar doğdu her dağına;

Artık yâd eller eremez çiçeğine, yaprağına...

Bağrı yanıklar kavuştu şimdi şifa ırmağına!

Kurban olayım taşına, ağacına, toprağına...

Atım rüzgarlar gibi uç sen rüzgarlardan yaratıldın;

Bor dağdan boğa dağından nasıl fırladın, atıldın?

O kadar uzak yollardan ne usandım ne de yıldım.

Atım, yetiştir beni sen aziz yurdun kucağına!

Kurban olayım taşına, ağacına, toprağına...

İşte gül rengi topraklar, işte bağlar ve yamaçlar...

İşte Çatalkoz, Kavaklık ve işte İncilipınar

Atım oradan bir su iç, o suda parmaklar donar!

Gelin Antep’in nur dolmuş köşesine, bucağına;

Kurban olayım taşına, ağacına, toprağına...

Taşlar, ağaçlar hep birlikte dile gelmiş gibi sandım;

Pencerede bir gülen yüz hali var, şu kaldırım

Bile gülüyor gibidir; bacı, kardeş, kavim, hısım...

Koyun kuzuya kavuştu, nurlar doğdu dost bağına!

Kurban olayım taşına, ağacına, toprağına!

İshak Refet IŞITMAN