(İslah Alayı)
19. Asır endüstri inkılabı, neticesi dünyada büyük iktisadi ve içtimai huzursuzluklar baş göstermişti.
Edebiyat, sanat, felsefe, siyasî ve içtimaî mevcudiyetin, muhtelif şekillerden her birinden, en esaslı müşterek olarak hissedilen nokta-ı nazar bir adem-i memnuniyetti.
Medeni hükûmet 19. asırda teşkilata nazaran öyle bir makine idi ki, büyük kuvvetleri insafsızca mahvederek hareket ediyor. Medeni hükümetlerin teşkilat-ı hazırası, milletin verdiği verginin mahvını intaç ediyor.
Avrupa’nın iktisadî, içtimaî vaziyeti tamamıyla bozulmuş; insanların iştigal ettikleri mesele ekmek meselesi olmuştu. Fertler idarenin şekline pek ehemmiyet vermezler;idarenin getireceği maddi refah ve saadete bakarlar. İşte bunun içindir ki insa, her günkü umumî istihsal ve istihlâk ile ilgilidir. Her insanı tatmin edebilecek bir ihtiyacı vardır. Binaenaleyh ihtiyacı tatmin ettiremeyen, teşkilata karşı kıyam eder.
İnsan her dakika maddî bir ihtiyaç içerisinde kıvranıyor; istirahatini temin edecek vesaiti bulmak istiyor. İşte böyle bir maddî ihtiyacın neticesi olarak genel istihsal ve istihlak gibi iktisadi hadisata şiddetle bağlıdır.
İnsan toplumunun geçirdiği tarihî devreler incelenirse, 19. asır; nüfus artışı, istihlâk ve istihsalin birbirini karşılayamadığı; ilmin, fennin terakkisi hükümetlerin iç huzurunu bozmuş, 19. asrın tarihi bir tekâmül devri olmuştur.
İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da çeşitli iktisadi hadiseler meydana gelmiştir.
Osmanlı hükûmeti, Avrupa’daki endüstri inkılâbı neticesi mevcut nizamın devamı için İskân lüzumunu ve yeni bir ziraat değişikliği ihtiyacı hissetmişti. Şehirlerin büyüdüğü köylülerin bu suretle şehirlere akın ettiği bir iskân hareketinin lüzumunu hisseden hükümet, milyonlarca kilometre tarıma elverişli topraklar üzerinde istihsâli artırmak için bir iskân faaliyetine geçti. Bu davayı da halletmek için 1866’da Fırka-i İslahiye adı ile bir ordu teşkil ederek, Anadolu’da geniş toprakları bulunan Adana, Hatay, Maraş’ta tatbikata girişti. İskenderun’dan, karaya çıkan, Fırka-i İslâhiye dağlarda göçebe halinde yaşayan Kürt, Türkmen, Reyhanlı aşiretlerini askerler tarafından yapılan köylere iskâna başladı. Hassa taburunun karargâh kurduğu yerde 3.000 nüfusu barındıracak Hassa kasabası kuruldu. Reyhanlı aşireti şimdiki Reyhanlı kasabasına yerleştirildi. Fırka-i İslahiye’nin, karargâh kurduğu merkeze şimdiki İslahiye kasabası kuruldu.
Adana vilayetinin Fırka-i Islah Alayı tarafından kurulan Osmaniye kasabasına bağlandı. Bu bakımdan iskân hareketlerinin merkezi olan bugünkü İslahiye kasabası, tarihî önem taşımaktadır.
İkinci Abdülhamit zamanı sosyal hareketlerini, Cevdet Paşa (Maruzat) adı altında beş kısımdan ibaret olan raporu, Abdülhamit’e verilmişti. Bu raporun dördüncü kısmı Fırka-i İslahiye hakkındadır.
Fırka-iı İslahiye hakkındaki geniş malûmatı, 7 Haziran 1954 tarihinde Şehircilik Haftası dolayısıyla "Bir İç İskân Örneği" adı ile verdiği konferansta Siyasal Bilgiler Fakültesi Profesörü Hamit Sadi Selen geniş malumat vermiştir.
Bugün Hatay’da Kırıkhan civarında devlet tarafından kurulan 3 ile 4 yüz haneli modern köyler göze çarpmaktadır. 1866’da başlayan iskân hareketi hâlâ tamamlanamamıştır. İmar ve iskân Vekâleti'ne, Köy Bakanlığı'na, bu işleri başarması için Türk milletinin elinden gelen yardımı esirgemeyeceğine inanmaktayız.
A. Turgut OZAN
Dergimizin Notu:
İslahiye hakkında şu kayda dahi rastladık.
Büyük İskender, Doğu illeri fütuhatına başlarken idaresi altına alacağı ülkeler için özel bir ıslah kanunu tertiplemişti. İskenderun’dan karaya çıkıp Amanos Dağları'nda Dara'yı mağlup ederek doğuya ilerlerken, elindeki ilk ıslah kanununu burada tatbik etmiştir. İşte bunun içinde İslahiye’ye "İslahiye" adı verilmiştir.