Buğday Ziraati
A- Münavebeli susuzda (deştide) nadasa (felhane) veya baran yerine ekilir. Fireze (aniza) ekildiği nadirdir. Yalnız bazı ahvalda akdarı firezi aktarılmak sureti ile de ekilmektedir; fakat makbul olan birinci şekildir.
Bir sene buğday bir sene nadas üçüncü sene yine buğday ziraat edilir; (2) kuvvetli veya çiftliğe az çok yakın olan mamur bazı tarlalarda bir sene buğday, ertesi sene baran, üçüncü sene yine buğday olmak üzere evvelkine müşabih münavebe takip edilir. Baran yeri mütemadi nadasa tabi tutulmuş, çok iyi sürülmüş olduğundan nadastan kuvvetli ve binaenaleyh hasılatı yalnız nadas edilmiş tarlanınkinden ziyadedir. (3) Umumiyetle de bakliyeler yerine buğday ekilmektedir.
B: Ekilecek buğday nevinin intihabı: Tohumların vasıflar şunlardır:
Havran buğdayları: Ekilmekte olan buğdaylardan Havran buğdayları erkencidir. Boyları kısadır, fakat verimleri çoktur. Altı sıralıdır. Kavuzları yumuşak olduğundan kemale geldikten sonra çapuk döker. Onun için yolmasını geciktirmeye tahammülü yoktur; döker veya eğrilmiş olan başağı sapından kırılır. Akhavran'da bu hassa, Kırmızı Havran'dan çoktur.
Akhavran, Kırmızı Havran'dan daha erken kemale gelir. Patanak ve süt halinde iken kılçıkları beyazdır. Kırmızı Havran'ınki ise yeşildir. Kardaşlanma derecesi iyidir.
Kırmızı Havran'da ve Akhavran'da çiçek körü (açık sürme) çok görülmektedir. Kapalı kör "ustilogs" (Tritia) nispeten azdır.
Daneleri kanbur, vasat cesamettedir. Akhavran, kırmızıdan daha küçüktür. Akhavran'ın danesinin kabuğu daha ince, sarıdır. Kırmızı Havran'ınki bilakis kırmızıdır. Kırmızı Havran danesi glutence zengindir. Parlaktır; bulgurluk için çok iyidir. Akhavran nişastaca nispeten zengindir. Fakat her ikisi de sert buğdaylardandır. Antep’te bulgurluğa kırmızı, nişastalığa ak havran aranır.
Yoksul Yemez Buğdayı: Akhavran'a müşabih, keza kılçıkları beyaz yüksek boylu bir nevidir. Danesi parlak sarı, nişastalıdır; sert buğday cinsindendir. Mamafih un için çok iyidir. Pazarcık’ta ziraat edilmektedir.
Antep kırmızısı: Dört sıralı buğdaylardandır. Boylanır, kadeşlenme derecesi azdır. Geç kemale gelir; kavuzları serttir; kemale geldikten sonra dökülmez. Verimi azdır; piyase Havran buğdayları kadar bunu tutmaz; yalnız uncular gluten yokluğundan dolayı unluk buğdaylara karıştırırlar.
Boylu olmasından dolayı kepir, ova ve toprağı kalın olan kırmızısında görülmemiştir; pasa da mukavemeti çoktur. Nadiren kapalı kör hastalığına müsap Antep kırmızısına tesadüf edilir.
Ak yazlık: Yazlık olarak ekilir; Antep’in serin ve ilkbaharı mülayim olan mıntıkalarında ziraati adet edilmiştir. Oldukça yumuşak bir buğdaydır. Nişastası zengin olduğundan unluk buğdaylara karıştırmakta, muhtelif maksatla nişasta çıkarmakta sarf olunur. Daneleri gayet ufak uçları sivridir. Kardaşlanma derecesi azdır.
Bu nevilerden en verimlisi Havran ve Yoksul Yemez Buğdayları'dır. Müsait toprak ve şeraitte bu neviler bire 10-30 verirler; susuzlukta ve fakir şeraitte bunların verimi bire 3-4 e düşer.
Antep Kırmızısı iyi şeraitte bire 10-12 verir; adi şeraitte bire 4-6 verir. Yazlıkların bire nispetle verimi azdır; fakat daneleri ufak ve muayyen miktar tohumluk geniş saha işgal ettiğinden ve tohum başına hasılatı iyi senelerde bire 8-10 olarak adi şeraitte bire 4'ü geçmez.
Buğday yeri nadastan evvel gübrelenirse çok iyi netice verir. Susuzda gübre buğday hasılatında 7 sene kadar hüsn-ü tesirini gösterir. Suluda 3-4 sene bu tesir hissedilir.
Arpa ziraati: 1 nadasa, (2) gübreli fireze (anıza), (3) bakliye nebatı kaldırılmış (anıza), (4) pamuk ak darı firezine ekmek adeti caridir.
Boz, iyi gübrelenmiş yerler yahut küllü yerler arpa ziraat için çok kıymetlidir. Altı kıran arpa suluya, diğerleri hem suluya hem deştiye (susuza) ekilir.
İki kıran arpalar: Ak arpa (Aptülmuttalip arpası), sarı arpa, kara arpa ve küpeli arpa olmak üzere dört çeşittir. Bu arpalardan sarı arpa hemen vilayetin her tarafında ekilir; kara arpa Barak nahiyesi ile Fırat sahillerinde ekilmektedir; küpeli arpa da Barak nahiyesinde ziraat edilmektedir. Ak arpa şimdilik hemen Tılhaht Çiftliği'ne münhasırdır. Altı kıran arpanın yalnız bir nevi vardır; çok kuvvetli yerlere ve suluya ekilir. Kasaba civarındaki bostanlara, köylerde kuvvetli suluya verimi fazla olması ve boyu yüksek bulunmasına mepni bu arpa ekilmektedir.
Arpa ekim sırası itibari ile güzlük bakliyeden sonra ve buğdaydan evvel ekilir. Arpanın Zemheriden evvel pençe salması çok makbuldür. Böyle olan arpalar dondan müteessir olmaz, fazla kardaşlanır; binaenaleyh verimi çok olur.
Arpalar ekseriyetle boysuz kaldığından alelekser el ile yolunur. Müstesna senelerde yahut kuvvetli yerlerde orakla biçilir. İki sıralı arpaların samanı, altı kıran samanından yumuşaktır.
Vilayet dahilinde arpanın verimi bire beşte bire elliye kadar tahavvül eder.
Bazı seneler çok kıymet ihraz, bazı seneler kıymetten düşer. Ekinci hayvan ve yolması için her sene her halde arpa ekmektedir.
Çavdar ziraati
Çavdar ziraatı: Mıntıkanın mahdut bazı kısımlarında icra edilir. Buraları ya gayet kıraçtır yahut sakinleri çavdar ekmeği yemek itiyadındadırlar. Bu itiyatta bulunan mahal birkaç köye münhasır kalır, umumiyetle çavdar arazisi fakir olan köylerde ekilmektedir. Bu gibi köylerde saman ihtiyacını telafi etmek için çavdarın boylanması ve bu topraklarda yetişmesi onları teşvik eder. Antep’in Sam mıntıkasında, İslahiye’nin Kömürler civarında, Pazarcık'ın köylerinde ekilir. Ekim tarzı arpa ve buğdayın aynıdır.
Yolaf ziraati
Yolaf ziraati heman yok gibidir. Şaz kabilinden İslahiye köylerinde bir iki tarla görülmüştür.
Pirinç ziraati
Vilayetimizin güzide mahsullerinden birisi de çeltik ziraatidir. Pazarcık ve İslahiye Antep’e ilhak edildikten sonra Antep’in diğer ziraatleri arasında bu ziraati de mühim bir mevki tutmuştur.
Pazarcık'ta bu sene, 17 harkta 12.000 hektar araziye 124 ton çeltik ekilmiştir. Bunların vasatı hasılatı (5.000) tondur.
İslahiye’de İslahiye, Keferdiz ve kısmen Hasa nahiyesinde pirinç ziraati icra edilmektedir. Burada (400) hektar araziye (40) ton çeltik ekilmektedir.
İslahiye’nin (Kara su) pirinçleri emsali arasında pek mergup ve kıymeti ticariyesi yüksektir.
Ekim tarzı: Arazi döşeklere ve döşekler senelik münavebeye tabi tutulur. Yerin kuvve-i inbatiyesine göre 4-12 senede bir defa ekilmek üzere münavebe tesis edilmiştir.
Çeltik firezine çeltik ekilme; ekilirse hasılat ya hiç olmaz ve yahut asgarî hadde mahsul alınır.
Hububat saire anızlarında ekilir; tavalara taksim edilmeyerek salma ve daima su ile sulanır.
Bunun mahzurları hem hasılatın veriminin düşmesi hem de bataklık vücuda getirerek çeltik sahalarında sıhhatin muhtel olması sureti ile çok zararlıdır. Hububat ziraatının ıslahında bu husus ayrıca izah edilecektir.
Çeltik tohumları muhteliftir. Şimdilik piyasada revaç bulan ve verimi iyi olan sarı pirinç taammüm etmektedir. Kırmızı ve beyaz pirinçler buna hemen yerini terk etmiştir. Bugünkü şerait-i ziraiyeye göre en iyi pirinç kazanan suyuna en iyi sahip olan ve tarlası kuvvetli bulunandır.
Çeltik, Pazarcık ve İslahiye’de eylül- teşrinievvelde idrak edilir; kasalarla biçilir ya höl edilerek yahut fabrikaya verilerek pirinç elde edilir. Müteferrik surette harman edilenler ekseriyetle höl edilerek dövülür. Maraş tüccarları Pazarcık’tan celp ettikleri ve geniş çeltik ekenler kısmen Maraş’ta bulunan çeltik fabrikasında dövdürürler.
Hasılat bire ondan bire yüze kadar tahavvül eder. Münavebe şeraitine riayetle kuvvetli hububat firezine ekilen çeltikten çek verim elde edilir. Vilayetin senevi ihracatı ( ) tondur.
Mısır darısı
Mısır darısı: köylümüzün (un) maddesi olduğu için sulu köylerde suluya ve müsait olan yerlerde susuz tarlaya ekilmektedir.
Ekimi, lagat dökmek suretiyle icra edilir. Lagat dökmek, çiftin arkasından açılan çizgiye dane dane atmak demektir. Sık mahaller seyredilir.
Ziraat mevsimi, marttan itibaren (31) temmuza kadardır; fakat erken ekilenler taze sarfiyat veya hasılatından istifade maksadıyladır.
Danesinden istifade maksadı ile temmuz iptidalarında, ziraat edilmektedir En geç ziraat zamanı 25 temmuzdur. 31 temmuzdan sonra ekilenleri ekseriyetle kırağı vurur; hasılatı alınmaz. Alınsa bile evvelce bahsettiğim ilk güz yağmurlarında çok telefat-ı mucip olur; kurumaz, kokar, çürür.
Gerek Kızılhisar ve gerek Orul darılarının en iyisi ve tohumluğa elverişli olanı söbeleği burununa kadar iyi teşekkül eden, sıraları düzgün olanıdır.
Mısır hasılatı tohuma nispetle bire otuzdan yüze kadar alınır. Mısır hasılatının verimine tarlanın gübrelenmesi bilhassa yardım eder.
Gübreli felhan (gübreli nadas) mısır için en iyidir.
Mısır ekseri taraftarda salma sulu ile, bazı taraftarda tahtalarla, Mizar, Orul taraftarında da dolama maşara usulü ile sulanır. Dolama maşana usulü hepsine müreccah ve mısırın suyunu almasına, muntazam intaş ve teuebbütüne çok yardım eder.
Antep’te, mısır darbıza (sulanıp tava gelmiş tarlaya) ekilir. İntaş edip büyüdükten ve yükseldikten sonra birinci su ekimden (45) gün sonra, ikinci, üçüncü, dördüncü sular da on beşer gün fasıla ile verilir. Su noksan olduğu veya ele geçmediğii zaman ikisi ile de hasılat kaldırılabilir.
İdrak eden mısır kırılır, soyular ya hol edilerek yahut gomlamak suretiyle danelenir.
Mısırı orta mevsimde ekmek, Antep ekincisi için çok istenmelidir.
Hol etmek: Darı söbeleklerini, dairen madar saçarak merkezine çakılan kazığa bağlı hayvanı onun üzerinde dolaştırarak tırnakla danelemekten ibarettir.
Gomlamak: Söbelekleri birer miktar yere sererek (gom) tabir edilen kuvvetli bir sırık parçasıyla birkaç adam münasip surette vurarak danelemek şeklidir.
Hol ile yapılan harmanda darı biraz toprakla bulaşır ve kirlenir; gomla elde edilenin danesi ona nispeten daha temiz olur.
Her iki halde darının içi kurumuş olması şarttı.
Akdarı
Köylünün un için ektiği şeylerden birisi de akdarıdır. Bilhassa çekirge istilâ senelerinde Antep ekincisini doyuran akdarı olmuştur.
Boz tahıl (arpa, buğday) az istihsal edilip ekinci ambarı dolduramadığı ve yerde müsait tav bulduğu senelerde de ekincinin Mısır darısı gibi mütemmim bir mahsulüdür. Son senelerde Beyrut'ta açılan ispirto fabrikası, mübayaatta bulunduğu cihetle ihracat için de ekilmekte idi.
Fakat akdarı, toprağı çok yorar; çok emek ister bir mahsul olduğu için ekincilerimiz akdarıyı zaruret görmedikçe ekmemekte haklıdır. Umumiyetle susuz araziye ekilir. Ekim şekli yine lağat dökmek usulüyledir. Çengelli nevi makbuldür.
Hasılatı tohuma nispetle bire yüze kadar çıkar, fakat hektara nisbetle buğday nispetini pek göçmez. Çok iyi sürülüp hazırlanmış tarlaya ekilir. Tımarı, Mısır darısında olduğu gibi otunu aldırmaktır. Hol yaparak harman edilir.
Savrulduğu zaman kapçıklı ve zayıf daneli olanlar ayrılır. Bunlar sağılacak küçükbaş hayvanlara iyi gelir. Kendisi de tavuğun yumurtlamasında faydalı addedilmektedir.
Gilgil darı
Akdarı nevinden bir nebattır; yalnız sünbülesi dağınıktır. Danelerinin kabuğu çok sert ve unu çok azdır. Hemen hemen gluteni havidir. Tok tutmasından dolayı çok fakir olan Cerit köylüler kazançları olan diğer hububatı bununla tebdil ederek bunun unu ile geçinirler. Akdarı gibi ekilir, derilir; hasılâtı vasat derecededir. Akdarının iyi yetişemediği toprakta da yetişebilir.