(Hatay Tekel Başmüdürü)

1324 tarihinde Gaziantep Şekeroğlu Mahallesi'nde dünyaya gelen eski Belediye Reislerinden Güceylizade M. Lütfi Efendi'nin en küçük oğlu Ahmet Cevdet Güceylioğlu kimdir? Annesi Alaybeyi Mahallesi'nde İmamzadelerden Mehmet Efendi'nin kızı Nefus Hanım'dır.

İlk tahsilini Gaziantep (Rüştiye,) Cumhuriyet ve Kayacık'taki Yeni Turan okullarında bitirip, ilk açılan lisenin orta kısmına devam ederken açılan ziraat okullarına girme imtihanını kazandı. Adana Ziraat Mektebi'ne (1926’da) devama başladı ve 1928’de de pek iyi derece ile mezun olmuştur. Az bir müddet Cenup Demiryolları'nda memur olarak vazife gördükten sonra Adana’da açılan öğretmen kursuna devam ve 1928’den 1930 Ekim sonuna kadar Osmaniye (Cebelibereket)'e bağlı Isısca köyü başöğretmenliği yapmıştır. Gazi yurtta vazife görmek arzusu ile naklen Tekel'e intisap etti. Bugüne kadarda Tekel’in muhtelif branşlarında ve 1944 yılından beride keza Tekel’in çeşitli şube amirliğinde ve müdürlüklerde vazife gördükten sonra 1963’de Hatay Tekel Başmüdürlüğü'ne takdirden getirilmiştir. 33 seneye yaklaşan hizmet süresi içerisinde memleketi Gaziantep’te ancak on yıl kadar kalmış ve bilhassa 1947’de ayrıldığı gazi yurda bugüne kadar dönme imkânı olmamıştır.

1952-1958 yılları arasında Samsun, Malatya, İskenderun, Niksar ve en nihayet Edirne’ye kadar mecburi nakle tabi tutulmuş ve bilinen karakterlerinden zerrece fedakârlık etmeyerek, buraları da vatanın bir parçasıdır parolası ile verilen yerlerde memnuniyetle vazife görmüştür. Bu müddet içerisinde iki defa gazi yurda tayini takarrür etmiş ise de maalesef yine doğup büyüdüğü Antep’e gelmesi memnu imiş gibi titizlik gösterilmekte olması umumî teessürünü mucip olmuştur.

İki oğlu üç kızı bulunan Cevdet Güceylioğlu’nun büyük oğlu İstanbul’da hem ticaret yapmakta (ismi Cemal Can) hem de Yüksek Ticaret Okulu'na devam etmektedir. Müjgan ismindeki büyük kızı İran’ın Rizaiye şehrinde Türk konsolosluğunda sekreter bulunmaktadır. Meral ismindeki kızı lise sonda, Nihal ismindeki kızı da lise bire devam etmektedir. Mustafa Kemal ismindeki oğlu ise küçükken geçirdiği menenjit rahatsızlığı neticesi sağ tarafı felç ve kulakları sağır olduğundan konuşmayı da unutmuş, çok üzücü bir hayat yaşamaktadır. İşte bu evlatlarıdır ki Cevdet Güceylioğlu hemşerimizi iyice çökertmiştir. Hal böyle iken neşesini elden bırakmamaya gayret eden bu aile ve ezcümle Cevdet Güceylioğlu, bulunduğu her yerde karşılaştığı hemşerilerinin (tanısın tanımasın) her işleri ile alakadar olur işlerini intaç etmekten âdeta zevk duymaktadır. Antep’imizin bu vefalı hemşerimizi sinesinde barındırmaması, cidden üzülecek ve üzerinde durulacak bir mevzudur.