İran Şahı yolda giderken, köylünün biri yol kenarındaki tarlasına bir zeytin ağacı fidanı diktiğini görür.
Şah, köylüye:
-Bu yaştan sonra ağaç dikmekle ne anlayacaksın, meyvesini mi yiyeceksin sanki?
Köylü Şah'a:
-Benden evvel dikenlerinkini biz yedik, benim diktiğim bu fidanında meyvesini gelecekler yer. Zeytin dikiminden, otuz yıl sonra tam meyvesini verir ve olgunlaşır. Otuz yıl sonra gelecekler bol bol bu nefis ağaçtan istifade ederler.
Şah bu cevaptan çok hoşlanır ve vezirine bu köylüye 100 altın verilmesini emreder. Parayı alan köylü Şah'a:
-Şahım gördünüz mü zeytin ağacı fidanı dikmesinin lütfunu, otuz yılı beklemek değil, anında meyvesini vermeye başladı.
Şah bu sözlerden çok memnun oldu ve vezirine bu köylüye 100 altın daha verilmesini emretti.
Köylü yine Şah'a dönerek:
-Gördünüz mü şahım zeytin fidanını aynı zamanda iki meyve birden verdi.
Şah bu sözden de çok mütehassıs olduğu için veziri de 100 altun daha verdirerek şu emri verir:
-Süür atını gidelim, bu gidişle hazine de para kalmayacak.