Bu hitabe, kurtuluşumuzun onuncu yıldönümüne rastlayan 25 Kânunuevvel 931 tarihinde, Şehitlik'te Muhtar Bey tarafından irat edilmiştir.
Gazi yurdun muhterem şehitleri... Aziz vatanın şanlı ölüleri. Sizi hürmetle selâmlamaya geldik ... Hürmetlerimizi gözyaşı şeklinde mübarek topraklarınıza dökmeye geldik. Şu büyük ve sevinçli günümüzde kalbimizden kopan acı bir hicran içinde kadın erkek, büyük, küçük memleketin her sınıfından mürekkep bir kafile halinde, kanınızla yoğrulmuş mukaddes topraklara hasretle yüzlerimizi sürmeye geldik!
Siz de her sınıftan mürekkep bir şehit kafilesisiniz. İçinizde her yaştan, her sınıftan şehitleriniz var. Sizin aziz vücutlarınızdan soğuk topraklar üzerine dökülen sıcak kanlar, bizim kalbimizde hiçbir vakit soğumadı, buhar olup havaya karışmadı! Sizin kıymetli kahraman vücutlarınızdan, sizin nazik kadın vücutlarınızdan, sizin mini mini çocuk vücutlarınızdan akan hayat usaresinin her bir zerresinden bin hayat kudreti, her bir zerresinden kalplerimizde bin intikam ateşi uyanmış ve bize bugünümüzü vermeye sebep olmuştur!..
Ey her sınıfın, her çağın ebediyete kavuşan aziz çocukları! Hiçbir millet, sizin gibi şanlı bir şehit kafilesi vermemiş... Hiçbir millet, mütecaviz bir düşman karşısında; kadınıyla, çoluk çocuğuyla baştan başa asker, baştan başa heybetli bir ordu olmamıştır.
Ey aziz vatanın isimsiz, büyük çocukları!
Sizin evleriniz, on beşliklerle temelinden yıkılırken; kardeşlerimizin, ana ve babalarımızın kol ve bacakları harp kasırgası içinde savrularak her parçası bir tarafa düşerken; şehrin her tarafını kan, ateş ve duman bürürken; yer yer her tarafta bomba ve obüslerin infilâkı, ölen ve öldürenlerin hırıltısıyla kucaklaşır ve dövüşürken siz, hayata gözlerinizi kapadınız. Şimdi biz, sizin sayenizde huzurunuza musikiler ve vatan ilâhileriyle geliyoruz! Miniminimizin mübarek mezarınıza koyduğu çelenk, kalbimizde de renk renk açan nihayetsiz sevgi duygularımızın bir timsalidir. Dünyanın yaz, bahar ve dört mevsimi devam ettikçe, bizim ve ahfadımızın kalbinde bu sevgi çiçeği ebediyen açacak ve sizin aziz topraklarınızı süsleyecektir.
Siz yukarıda, yüksek bir âlemde; biz aşağıda, süflî dünyamızda bugün karşı karşıyayız. Vatanımızın büyük kurtarıcısına, inkılâbımızın ulu rehberine nihayetsiz sevgilerimizi arz edelim. Memleketin bu çetin dövüşünde ismini istiklâl mücadelesinin en yüksek sahifelerine yazan sevgili mebusumuz, aziz hemşerimizi Kılıç Ali Bey'i hürmetlerle alkışlayalım! Şahadeti ile reis ve pişüvâmız olan büyük şehidimizin, kahraman Şahin'imizin huzur-u maneviyatında hürmetlerle eğilelim!..