Ali Nadi Bey tarafından yazılan bu makale Şahin Bey'in şehadetinin on üçüncü yıl dönümüne rastlayan 28 Mart 933 tarihinde Gaziantep Gazetesi'nde intişar etmiştir:

28 Mart 336

Bugünde, bundan on üç yıl evvelki bugünde; Gazi yurt çok fedakâr bir evlâdını kaybetmiş ve aynı zamanda büyük Türk tarihine eşsiz bir hamaset menkıbesi daha yazılmıştı.

Galip ve mağrur bir düşman ordusunu aylarca Antep ve Kilis’te mahsur bırakan kahraman Şahin, üç gün süren çetin bir savaştan sonra Kilis’ten Antep’e gelmek isteyen üç sınıftan mürekkep bir alay düşmanı bugün Elmalı Sırtları'nda karşılaşmıştı. Bugün de bahar güneşini, tabiatın tülleri ile süslenmiş yatağından kaldıran yine müstevlilerin o katil ve akur top sesleri olmuştu. Bu sabah hava biraz daha sisli, etraf biraz daha gamlı idi. Dağlar, ovalar, yer ve gök, bütün tabiat sanki birkaç saat sonra vukua gelecek çok feci bir hadisenin, feci olduğu kadar ulvi bir levhanın şimdiden yasını tutuyordu.

Düşmanın bol ve çok imha silahlarına karşı vatan sevgisi, Türk azmi imanından başka müdafaa vasıtası olmayan bir avuç fedakar, kısmen şehit ve kısmen çekilmeye mecbur olduktan sonra Şahin, o yiğit Türk çocuğu, geri çekilmeyi benliğine sığdıramamış; efsanevi kahramanları gölgede bırakan inanılmaz bir feragati nefisle ileri atılmış ve tek başına koca bir orduya karşı durarak aslanlar gibi çarpışmıştı... Nihayet zalim bir canavarın taşıdığı hain bir süngü bu eşsiz yiğiti arkasından vurmuş ve şehit etmişti.

On üç yıl sonra Şahin'in şehadetini, bu büyük ve yüksek kahramanlık destanını anar ve onun aziz ruhu önünde minnet ve tazimle eğilirken kalplerimizi derin bir sızı, ruhlarımızı elim, bir teessür sarıyor. Şahin, yurdu uğrunda hayatını vermekle bize vatan sevgisinde bir örnek oldu. Fakat itiraf etmeliyiz ki bu büyüklük yanında biz vazifemizi yapamadık. Onun asil kanıyla kalplerimize yazdığı kahramanlık macerasını gelecek nesle andıracak bir taş olsun diktiremedik!

(Fotoğraf): 932 senesi Kurtuluş bayramında Şehitlikte yapılan merasimden bir intiba