Gaziantep'in Tarih ve Coğrafyasına Kısaca Bir Bakış
Fotoğraf: Gaziantep'in 1920'den evvelki görünüşü
TARİH:
Gaziantep çevresinde görülen sayısız höyükler, bu havalinin sahip olduğu en eski tarihinin şahitleridir. Bunlardan çıkan eserler ve yazılı vesikala, buranın kadim sakinlerinin Etiler olduğunu gösteriyor. O zamanlar buranın en mühim şehri Dülük idi. Mevkii itibarıyla çok önemli bulunan bu şehre, büyük yollar üzerinde bulunması kendisine büyük bir hususiyet kazandırıyordu. Mezopotamya'dan gelen yol, Biricik'te Fırat'ı geçince Dülük'ten Maraş’a, İç Anadolu'ya gidiyor ve diğer bir yol da Halep’e, güneye iniyordu.
M. E. 1200 yıllarına doğru büyük Eti Devleti ani olarak yıkılınca yerinde birçok krallıklar kuruldu. Bunlara "Geç Etiler" denir ki Gaziantep havalisindekinin adı Kummuhî krallarıdır. Bu krallık zaman zaman ve bilhassa dokozuncu ve sekizinci asrın sonralarına doğru Asur Hükümdarı II. Sargon zamanında bir Asur eyaleti hâline geldi ve Asurların yıkılış tarihi olan M. E. 605 yılına kadar bu şekilde yaşadı. Yine Asurlar devrinde de idare merkezi Dülük idi. Bundan sonra elli yıl karanlık geçiyor. Ancak Milâttan Evvel (546)'da Pers kralı Kurus’un buraları zapt ettiğini görüyoruz. Keza Perslerin de buralardaki idarelerine merkez Dülük'tü. Büyük İskender'in Pers Devletini yıkmasından sonra buraları da İskender İmparatorluğu'na katıldığı ve Kummuhî adı yerine Kommagene adı kaim oldu. Artık Dülük yerine Samsat merkez ittihaz edildi. Bundan sonra Antep ve havalisi sırası ile Romalılara, Bizanslılara ve nihayet de Araplara intikal eylemiştir. İşte bu sıralardadır ki Dülük'teki şehir daha güneye kayıyor ve Antep şehri teşekküle başlıyor. Bu intikâl keyfiyetinin ne zaman vuku bulduğu iyice kestirilemiyorsa da takriben ortaçağ sonralarına doğru olduğu anlaşılıyor. Zaten şehirdeki en eski camilerin de inşâ târihleri bunu gösteriyor. Meselâ Boyacı Camii (1211—1212), Bişirici Camii (1282—1283)'de yapılmıştır.
Arap istilâsından az sonra bu çeviri Tulunoğulları, Atabekler, Selçukiler'e geçmiş ve bir müddet de Timur’un istilâsına uğramış ve nihayet 1517'de Yavuz zamanında Osmanlılara ilhak edilmiştir.
Ehemiyetle kaydedilmelidir bu kadar geniş ve mütevalilere rağmen Antep ve çevresi Türklüğünü, kültürünü ve geleneğini tamamen muhafaza etmiştir. Gaziantep 20' inci asırda da bari istilâ-î tehlikelerine uğramıştir. Büyük harp sonralarında 13 Ocak 1919'da İngilizler tarafından işgal edilmiştir. 5 Kasım 1919'da Antep ve havalisini İngilizler Fransızlara terkettiler. Fransızların işgali ile Antep'de de makavemet ve yurdunu müdafaa hareketi başlamıştır. 1 Nisan 1920'de başlayan bu kanlı müdafaa 8 Şubat 1921’lere kadar çok çetin şartlar içinde devam etmiştir. On bir ay devam eden bu savaş boyunca düşman bu şehre yetmiş bin mermi sallamıştır. Gaziantepliler her ne pahasına olursa olsun yurtlarını müdafaadaki cesaret ve imanlarını kâfiyen kırmamış kararlarında kahramanlık mertebesine yükselinceye kadar devam etmişlerdir. Bu aslanca döğüş neticesidir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi, 6 Şubat 1921 tarihinde hususi bir kanunla 6.000 şehit veren bu şehre Gazi unvanını vermiştir.
COĞRAFYA:
1- Coğrafi konumu ve boyutlar:
Gaziantep, eski yerinden biraz güneye doğru kaymıştır. Şimdiki yerinden Dülük isminde küçük bir köy vardır. Bugün şehir; Türktepe, Tepebaşı ve Kayacık adlı üç tepe üzerinde kurulmuş olup batı-doğu doğrultusunda uzanan ve ortasından Alleben Deresi'nin geçtiği bir vadi içerisindedir. İzmit'ten geçen Nısfınnâhar dairesine nazaran 35,50 derece doğu boylamında ve 37,8 derece kuzey enlemindedir. Rakımı 900'den biraz fazladır. 1945 genel sayımına göre şehrin nüfusu 62.774 vilayetin ise 293.567 olup genişliği 11.477 kilometrekaredir.
2- Doğal şartlar:
Güneydoğu Anadolu'nun batı kısmını teşkil eden Gaziantep platosu, heyeti umumiyesi ile bir masaya benzemektedir. Doğuda Fırat Vadisi ile Karadağ'dan kuzeyde Aksu düzlüğü ile Ahır Dağı'ndan, batıda Amik Ovası'nın kuzeye doğru temadisinden ibaret bulunan Hatay hüfresile de Amanoslardan ayrılan Gaziantep yaylası güneyde 500—600 metrelik bir yükseklik ile Arabistan kitlesine müntehi ölür.. Umumiyet itibariyle kuzeyden güneye doğru bir düzlük teşkil eden plato haddizatında hafif dalgalıdır. Toroslardaki indifai hadiseler buradaki tabakalarda da tesir icra eylediğinden arazi kırışmıştır.
Vilayetin en yüksek arazisi batı sınırında Amanos Dağlarıdır. Bu silsile üzerinden 3.000 metre irtifaa yaklaşan tepeler vardır. Şehrin hemen batısında 20 kilometre mesafede Sof Dağı 1.600 metre biraz güneyde Sakal Tutan Dağı 1.300 metre batıda Musabeyli Dağları, Darmık Dağı, kuzey sınırında Kızıl Dağ, güneyde Karacadağ vardır.
Gaziantep’in en önemli sularından Sacur, şehrin batı ve doğusundaki muhtelif kaynaklardan meydana gelir ve doğu doğrultusundan akar. Dere köylerinden geçerek Büyük Kızılhisar civarında Karpuzatan Pınarı'nın da suyunu alarak nihayet Akçakoyunlu da sınırımızdan çıkar ve Mumbuç'un kuzeybatısında Fırat’a kavuşur.
Kuveyk Suyu ise Gaziantep’in doğusunda üç saatlik bir mesafede bulunan Cağdın köyündeki bir kaynaktan çıkar. Evvelce Halep’e kadar varırdı. Şimdi sınır dışına bırakılmıyor.
Nizip Suyu ise Antep’in kuzeyindeki kaynaklardan çıkar, evvela doğuya doğru akar sonra Turlu’dan itibaren güneye döner. Nizip’in güneyinde yine doğuya ve nihayet Birecik'in güneyinden Hümeyli köyü yanında Fırat’a dökülür.
Gaziantep’te ılımlı bir iklim hüküm sürer. Yazın sıcaklık 30-35 derece arasında dolaşır. Kışın sıfırın altında beş etrafındadır. Soğuk senelerde sıfır altında on dereceye kadar düşer. Yıllık yağış 450-500 milimetre arasındadır. Rüzgarların doğusu mehtelftir. En çok batı rüzgarları hakimdir. İlkbahar kısa buna rağmen sonbahar uzun sürer.
3- Ekonomi
Gaziantep’e bir hususiyet veren en önemli mahsulu fıstıktır. 1946 fıstık rekoltesi 4.400 kilodur. Bunun 2.569.600 kilosu yurt dışına ihraç edilmiştir. Gaziantep aynı zamanda bir zeytin bölgesidir. İyi senelerde on bin ton kadar zeytin yağı elde edilir. Bağcılıkta mühim gelir. Temin eden 75 milyon kütüğü bulunan Antep bağlarından 15-20 bin ton kuru üzüm, 100 bin teneke de pekmez üretilir. Endüstirinin bilhassa dokumacılık kolu ileridir. 1946’da dokuma imalatı 5.415.198 liradır. 1.980.000 lira değerinde 5.400 balyada kilim dokunmuştur. Dokuma tezgahlarının adedi 6.000’den fazladır. 25 bin nüfus dokumacılıkla geçiniyor. 3.000 kadar ipek dokuma tezgahı vardır. (Hasankeyf Atanbi) denilen deli tütün de Antep için başlı başına bir zenginlik kaynağıdır. Zaman zaman başka yerlerde ekilen bu tütünün nefaseti yanlız Gaziantep toprağına mahsus ve münasır olduğu tecrübelerle anlaşılmıştır.
4- Mülki Taksimat
Gaziantep’in dört ilçesi vardır: Kilis, Nizip, İslahiye ve Oğuzeli.
Bibliyoğrafya:
Prof. Lanüsberger’in konferansı
Prof. Besim Darkot’un Gaziantep hakkındaki notları
Gaziantep broşürü
15. yıl broşürü
Başpınar dergileri
Mahalli araştırmalar