Bu şehrin toprağında yetişmiş bir bağ maydanozu koklayınız, bir de başka bir toprakta yetişen bir bağ maydanozu koklayınız. O zaman anlarsınız ki Gaziantep maydanozu burcu burcu kokar; fakat başka bir toprakta yetişmiş maydanozda hiçbir koku olmaz.
Yine Gaziantep’in besili koyunlarının etlerindeki kokuyu, lezzeti ve kebaplarındaki nefâseti Türkiye’nin hiçbir ilinin et lezzetine benzemez ve bulamazsınız.
Bundan başka, elinize Gaziantep toprağında yetişmiş bir hıyar (salatalık) alınız; birde başka bir ilin toprağında yetişmiş bir salatalık alınız, göreceksiniz ki Gaziantep’in toprağında yetişen hıyarın kokusuna eremezsiniz.
Gaziantep’in peyniri ve sarı yağında bambaşka koku ve lezzet vardır. Bilhassa Gaziantep’in Kuzkapanlı ve Mahkânlı köylerinin peynir ve yağlarına hayran olmamak kabil değildir. Memleketin ileriden beri tanınmış aileleri bu iki yerin yağını ve peynirini evlerine yıllık yiyecek olarak alırlar.
GAZİANTEP’İN GELENEKLERİ:
Kurşun dökmek, Gaziantep birçok defalar Eski Mısırlıların eline geçmiştir. Kurşun dökmek de bize Mısırlılardan geçmiştir. Üzerinde bir ağırlık hisseden ve nazar değme hadiseleri üzerine kurşun dökülür.
Remil atmak, remil atmak bize Asurilerden kalmadır. Yıldıznâmeye bakmak da yine Asurilerden kalmadır. Gaziantep tarihinde Asurilerin Gaziantep’i işgalleri mühim bir yer kaplar.
Eski ölçekler, eskiden buğday arsasında zahirelerini, tahirelerini timinne adı verilen bir ölçekle ölçerlerdi. Bu ölçülerde, Geldanilerden geçmedir. Onlar da gelmişler ve hüküm sürmüşlerdir.
Gaziantep’te Etiler ve işaretleri:
Gaziantep’in Dere köyleri ve daha birçok köyleri mesela Cerit içi, Orul, Mizar, Arıl, Nurdağ ve emsali köylerde konuşulan lehçeler ve giyilen kıyafetler eski Etilerle aynıdırlar. Bu kıyafet ve lehçelere bilhassa Hatay köylerinde de çok rastlanmaktadır.