İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarih ve arkeoloji profesörü Bahadır Alkım başkanlığında, üye arkeolog Handan Alkım, asistan Refik Duru, fotoğraf arkeolog Aziz Albek, mühendis topoğraf Ferit Koper, üye stajyer Haluk Abbas oğlundan müteşekkil bilim heyeti 8 Temmuz tarihinden 1- 9 1963 tarihine kadar İslahiye’nin güney doğusunda bulunan Tilmen Höyüğü'nde arkeolojik kazı ve incelemelerde bulunmuşlardır. Heyete de senatör olarak hemşerimiz Akif Dai’de katılmıştır. Bu yılki çalışmalarını bitirdikten sonra şehrimize gelerek bir gün istirahat eden ve İstanbul’a dönen ilmî kurul adına Profesör Bahadır Alkım, Gaziantep Müzesi'nde bir basın toplantısı yapmıştır.
Yesemek taş ocağı ve heykel atölyesi:
Keşfi: Yesemek taş ocağı 1890 yılında Alman bilginlerinden Von Lüschan (Fonlöşan) tarafından o zamanlar Zincirli'de yapılmakta olan hafriyat faaliyeti esnasında keşfedilmiştir. Ancak Fonlöşan bu ocak hakkında beş ciltlik (Zincirli kazıları) adlı eserinde birkaç satırlık malumat vermekle yetinmiş ve daha başka herhangi bir neşriyat yapmamıştır. Bu itibarla bu büyük taş ocağı ve atölye ilim aleminde unutulmuştur.
1947 yılında Ankara Üniversitesi profesörlerinden Benno Landsberger ve Kemal Balkan Yesemek’e gelmişler, bu ocağın önemini taktir ederek Ankara’daki ilgililere bir rapor vermişlerdir. Fakat bu araştırmalarına dair hiç bir yayın yapılmamıştır. 1955 yılında Kartepe kazılarından Bahadır Alkım, İslahiye bölgesinde yapmış olduğu arkeolojik araştırmalar esnasında Yesemek'e de uğramış, Yakındoğu'nun en büyük atölyesinde bir kazı yapmak lüzumunu hissederek üyesi bulunduğu Türk Tarih Kurumu'na müracaat etmiştir. Profesörün raporu Türk Tarih Kurumu tarafından uygun görülmüş, 1958 yılında Türk Tarih Kurumu ve İstanbul Üniversitesi adına Bahadır Alkım başkanlığındaki bir heyet Yesemek’te sondaj ve araştırma faaliyetine girişmiş, bu çekişmeler 1962 yılında nihayete ermiştir.
Yesemek atölyesinde yapılan kazılara paralel olarak Yesemek Höyüğü'nde de ayrıca çalışılmıştır.
Bundan maksat atölyede çalışmış olan taşçı ustası heykeltıraş ve işçileri iskân yerlerini tespit etmek olmuştur. Atölyenin takriben bir kilometre batısındaki Yesemek Höyüğü'nde icra edilen bu sondajlar esnasında bu işçilerin evleri meydana çıkarılmış ve muhtelif aletler bulunmuştur. (Taş çekici, balyoz, taş kalemi vs.)
Yesemek taş ocağının atölyesinin kısa tasviri:
Yesemek Gaziantep ilinin İslahiye ilçesinin 22 kilometre güney doğusunda bulunmakta ve bugünkü Yesemek köyünün hemen yanındaki Karatepe sırtını adını alan bir yamacın üzerinde 300X400 metrelik bir alanı kaplamaktadır. Burada eski çağda heykel malzemesi olarak kullanılan taş cinsleri arasında tanınan bazalt (teknik deyimi dolarid) adı verilen çok ince gözenekli volkanik bir taş cinsi bulunmakta olup heykel sanatına büyük bir elverişlilik göstermektedir. Civarda her ne kadar aynı cins bazalt taşı varsa da Yesemek’teki bazalt cinsi kalite bakımından bunların hepsinden daha yüksektir. Bunun içindir ki Yesemek’teki damar, o devrin heykeltıraşlarına bir tercih konusu teşkil etmiştir. Karatepe sırtı üzerinde sayıları 300’ü geçen işçiliği bitirilmemiş heykel taslakları mevcuttur.
Bu yazıyı bu yazının tamamını İslahiye ile ilgili gelecek sayımızda neşredeceğiz.