Broşürün Gaziantep Müdafaası kısmını yazdıktan sonra, bu hususta mütalaasını almak üzere bir nüshasını, müdafaanın ilk devresinde ve mütarekede Yıldırım Taburu Kumandanlığı yapmış olan Kâmil Yıldırım’a göndermiştim. . . .

Kamil Yıldırım’dan aldığım cevabı ve verdiği notları aynen yazıyorum:

Kardeşim Ali Nadi Bey;

Gaziantep Müdafaası'na ait matbu eserinizi aldım. Çok güzel olmuş, çok ta bitarafânedir. Kendi kanaatıma göre bütün hadiseleri toplamıştır. Siyasî ve idarî cihetleri de başkadır. Onu da ait olanlar toplasınlar. Bu sebepledir ki bu eseri meydana getirdiğinizden dolayı sizi tebrik etmeme müsaadenizi rica ederim.

Eseri okumak, salim bir fikir ile tetkik etmek için bu kadar uzadı. İlâve edilecek bir şey yoktur. Benim kendime göre bir iki hadise vardır ki belki atide hatıratımı neşretmek imkânı olmaz. Muvafık olursa, münasip bir tarzda bunların da tespit edilerek bir tarafa konması belki iyi olur. Mamafih broşürün tertibi size ait olduğundan, icabını da yine size terk ediyorum.

1-17 Nisan'daki tertibat: Şehir; Çınarlı, Balıklı, Musullu, cenup, şark, şark-ı şimalî, şimal mıntıkalarıma taksim edilmiş. Çınarlı'ya Mülazım Nuri, Balıklı'ya Fehmi, Musullu'ya Emin Kılıç, Cenub mıntakasına Mustafa Yavuz, şark mıntakasına Lohanlı Mustafa, şimal-i şarkî mıntakasına Ökkâş Bahrî, şimal mıntakasına Ali Ziya Beyler bakıyorlardı.

(Fotoğraf) Gaziantep Harbi'nden bir andaç:

Yıldırım Taburu zabıtanından bir grup

Şark mıntakasının ehemmiyetine mebni, Yıldırım Taburu dördüncü bölük ile de bu mıntaka takviye edilmişti.

Bu mıntakadan Musullu, Balıklı cepheleri doğrudan Aslan Bey'e, diğer cepheler kâmilen Yıldırım Taburu'na merbuttu.

2-Mağarabaşı taarruzunun tafsilâtı: (mamafih notlarınızda buna temas edilmiştir. Tafsilât da istemez)

3- Mütarekede Yıldırım Taburu'nun tenziki neticesinde taburun umumi vaziyeti:

37 İngiliz, 217 Alman, 96 Osmanlı, 186 Rurs muaddeli, 3 Alman borulu, 3 Rus, 4 Fransız, bir Bulgar ki ceman 664 tüfek, 4 piyade, 1 de inzibat bölüğü ( ayrıca telefon ve istihkâm müfrezeleri), 3 İngiliz hafif makineli tüfeği, 1 Fransız hoçkisi, 3 Fransız otomatiği. (31 Temmuz 920)

4— Muhtacı muavenet-i askerî ailelerine yardım teşkilâtı:

(Fotoğraf):Gaziantep Harbi'nden diğer bir andaç:

Tabur Kumandan Vekili Kâmil Yıldırım, çalışma odasında

Yıldırım Taburu efradı, 400 küsur imza ile tabura bir mazbata verdiler. Fukaraların yine Umumî Harp'te olduğu gibi bu harpte de ölüp zenginlerin savuştuğunu ve çocuklarının aç olduğunu; böyle devam ederse silahları bırakacaklarını söylediler. Heyet-i Merkeziye’ye müracaat ettim. Müzakereler neticesi, 22 Haziran 920'de Muhtacı Asker Ailelerine Yardımcı Cemiyeti namları ile bir komisyon teşkiline karar vermişti. Hatta Heyet-i Merkeziye'nin bir de tezkiresi vardır:

No: 349

Yıldırım Taburu Kumandanı Kâmil Bey'e,

Heyet-i Merkeziye'de teşkil edilen (Muhtacı Muavenet Askerî Aile Komisyonu) azası intihap ve tayin edilmiş olduğunuzdan, yarından itibaren vazifenize başlamak üzere semt reisi Attarzâde Abdullah ve Seyfiddinzâde Ökkâş, Gepgepzâde Abdullah ve Hocazâde Rıfat Efendiler ile mülakat edilerek teşrik-i mesai edilmesi mercudur.

Efendim.

Heyet-i Merkeziye Reisi Ferid

Bu komisyon toplandı, riyasete beni getirdiler. Harp ni­hayetine kadar faydalı hizmetler ifa ettiler. Kendimce, harbin idamesine bu teşkilâtın fazla yardımı olmuştur.

5-23 Mayıs’ta Antep’e gelen kuvvetler (Akbaba Muharebesi'ni takiben) Antep’i muhasara ettiler zannediyorum. Meydanda kimse yoktu. İrfan Bey'den kumandan gibi istifade olundu. Antep üç cepheye taksim edildi. Meydan-Musullu (birinci mıntıka) Abdürrahman Bey kumandasında, Musullu-Ahmet Çelebi( ikinci mıntıka) Yıldırım Taburu, Ahmet Çelebi-Tabakhane (üçüncü mıntıka) Kasap Mustafa Çavuş kumandasında. (hatırlarız ki Yıldırım Taburu'nun muhafaza ettiği cephe düşmanın merkezi sıkleti olan yerlerdi.) Faydalı hizmetleri biliyorsunuz. Yeniden barikatlar ve tahkimatlar yapıldı.

(Not: Düşman bunda Antep’i muhasara etmedi. Yalnız ce­nup tepelerinde kaldı idi. Bir muhasara ihtimaline karşı terti­bat alınmıştı. A. Ü.)

6- 12 Kânunuevvel 336'da düşman bir taarruz icra etti; bilâhara nümayişe çevirdi. Bütün cephelerde ansızın ateş baskını yaptırıldı. Bilhassa Mağarabaşı, Yazıcık semtlerine ateşi teksif etti. Hatta Mağarabaşı ve Ahmet Çelebi mıntıkalarında taarruza başlayan dalgalarına da tesadüf ettik.

Bu muharebe esnasında Yazıcık mıntıkasına gitmiştim. Siperlerde muharipler ateş ederken, 10-12 yaşlarındaki çocukların ziyaa uğramaması için boş kovanları siperlerde ateş altında topladıklarını görerek ağlamıştım. Arslan Bey'i de şecî ve kahraman maiyyeti ile Bostancı Cami mıntıkasındaki büyük mahalli mahfuzlarda istirahat-ı tammede olduğunu müşahede etmiştim. O gün de Antep büyük bir varta atlattı. Hatta Kolordu Kumandanlığı isimleri o günün raporunda sahih ve yanlış erliklerle anılanların derdesti ihdas İstiklâl Madalyası ile taltif edildiklerini, 14 Kânunuevvelde gelen sai vasıtasıyla tebşir etmişti. Bugün de Antep tarihi harbine bir şeref bahşeden gündür.

24-25 Kânunusani 337'de müdafiin kumandanının evvelce vaki ısrarları üzerine hariçle müşterek bir taarruz hazırlanmıştı. Müdafiin hücumlarını Çıksorut ve KuşçuTepe'ye tevcih edecekler, hariç kuvvetleri de Cünut sırtlarında nümayiş ve Kuşçutepe, Çıksorut, Hacıbaba istikametine ciddi taarruz icra ederek cepheyi yaracaklardı.

Dahilde 400 kadar muharip tertip edildi. Hatta Behiç Bey'in bölüğünü de ben kumanda etmiştim.

Kuvvetleri düşman hatlarına yanaştırdık, (geceden) hariçten açılacak topçu ateşini bekliyorduk. Ortalık ağarıncaya kadar hariçten şada çıkmadı. Ortalık ağarınca şehre çekilmeye başladık. Güneş doğarken şehirdeki siperlerimize avdet etmiştik. Avdetimizi müteakip hariçten topçu ateşi başladı ise de bir muvaffakiyet elde edilemedi.

25 Kânunusani günü yine Kolordu ile müşterek bir taarruz icrasına kolorduyu teşvik için, müdafaa vaziyetlerine vakıf bir murahhasın kolorduya gönderilmesi kumandan tarafından düşünüldü (bendeniz teşvik ettim.) Benim gitmem takarrür etti. Ver geceleyin iki posta ile dümanın kalbgâhı olan Çitçi tarafından çıktım. (Mehtap vardı, müşkülât çok çektik. Antep-Maraş şosasından itibaren şarka doğru bağlara kadar kâmilen emekleyerek ancak iki saatte o mesafeyi kat edebildik.) Yanımızda kolorduya yazılmış şifre ile rapor ve iki de güvercin vardı. Geceyi İspatırın’da geçirdim. Sabahlayın kolordu kumandanını bulmak üzere Gücğe'ye hareket ettim. Oradan şimale çekilmişler. O gün nısfılleylde Koçlu köyünde kolordu karargâhına vardım. Kumandan Salâhaddin Adil Bey, Erkân-ı Harbiye Reisi Beyler ertesi sabah beni kabul ettiler. Verdiğim izahatı, müdafiinin açlığa mahkûm olduğunu ve cephane kalmadığından dumanlı barutla bizim imâl ettiğimiz cephane meselelerini; hareketim günü buğday arsasında ölmüş bir at etinin taksimi için bir kalabalık kütlesinin birbirine olan tehacümünü bizzat kumandanla gördüğümüzü anlattım. Çok müteessir oldular. Kolordu kabiliyetinin Antep’i kurtaracak vaziyette olmadığından müteessir olduklarını söylediler. Son ve kâfi bir çare olmak üzere 30-31 Kânunusani'de dâhil ve hariçten müşterek bir taarruz icrasını kararlaştırdılar. Müşterek kararın icabâtı olarak 30-31 gecesi dâhilden taarruz eden muharipler Kuşçu ve Hacıbaba sırtlarına, Çıksorut sırtlarına taarruz ederek cepheyi yaracaklar. Yine o gece bu hattın şimal siperlerine takarrüp edecek olan Beşinci Fırka da taarruz edecek ve bu suretle irtibat hâsıl olacak, Antep şimal hattı açılacaktı. Bütün tafsilâti ile bunu Antep Kumandanlığı'na yazdım. Ve şifre edildi. Kolordu kumandanı da emir verdi. Bu emirleri de beraber getirdiğim güvercin postası ile Antep’e irsal edilmek üzere güvercin cepheye gönderildi. Taarruz hariçten topçu ateşi açılmasını müteakip başlayacaktı. Kolordu, beşinci fırkayı Kuşçutepe, Hacıbaba'ya taarruza; Dokuzuncu Fırka'yı, 15'lik 2 obüs de dahil bu taarruzu himaye için Erikçe cephesine aldı. Bendeniz de bu on beşlik topların bulunduğu mahalde idim. Gece şehirde ateş başladı. Topçu ateşi de başladı. Beşinci Fırka efradı düşman mevzilerine sokulmadığından dolayı müdafiin cepheyi yarmışken, ertesi sabah düşmanın tekrar kapattığını ve Antep’in, başta Yavuz olduğu halde en güzide evlâtlarını kaybettiğini bilâhere teessürle öğrendim.

(Fotoğraf): Gaziantep Harbi'nden diğer bir andaç:

Nizipli Hanifi Çavaş'a hastanede Madalya talik edilirken alınmış bir resim

( Kâmil Yıldırım'ın notları burada bitiyor. Bize verdiği faydalı notlardan dolayı teşekkür ederim. A. Ü.)