Cemiyetin efradı çoğaldıkça yeni teşkilâta lüzum görülmüş; hesap ve para işleriyle uğraşmak üzere Pazarbaşızâde Nuri, Hocazâde Ferit, Hacı Ömerzâde Mehmet Ali, Mısrizâde Nuri, Kanevetçizâde Mahmut beylerden müteşekkil bir idare heyeti ve yine bunlara mülhak Hocazâde Ferit, Teymurzâde Ökkâş, Pazarbaşı Nuri......beylerden müteşekkil bir de Maliye Komisyonu ye yine ayrıca Bekmezci Mehmet Ağa, Ali Velizâde Ali ... efendilerden mürekkep de bir Mübayaat Komisyonu teşkil olunmuştur. Kahramanzâde Hacı Mehmet ve Hacı Halit Ağazâde Sadık efendiler de bilâhere idare heyetine alınmıştır.
Heyet-i Merkeziye, Antep Harbi'nin başlangıcında yukarıda ismi geçen zevattan müteşekkildi. Bilâhere idare heyetini teşkil eden Hocazâde Ferit, Hacı Ömerzâde Mehmet Ali, Gepgepzâde Abdurrazak, Kahramanzâde Hacı Mehmet ve Mahmut Büdeyri efendiler harbin sonuna kadar Heyet-i Merkeziye de çalışmışlardır.
Teşkilâtın şehir dahilinde tevessüünde Müftü Rifat Efendi, Mebus Şahin Bey, Bostancı esnafı reisi Hacı Abdullah ve Kozanlı’dan Solak oğlu Hacı Ali......ağalar çok çalışmışlardır. Cemiyete mensup Hoca efendilerden yer yer teşkil edilen tahlif heyetleri şehrin bütün mahallelerinde halka: "Dinine, vatan ve milletine malen ve bedenen hizmet edeceğine, cemiyetin bütün emirlerini bilâ tereddüt yapacağına ve cemiyetin maksad-ı teşekkülünü hariçte ifşa etmeyeceğine" yemin ettiriyorlardı.
Cemiyetin köy teşkilâtının genişlemesinde Jandarma Bölük Kumandanı Esat Bey çok çalışmıştır. Yine köy teşkilâtında Beylerbeyli Ali ve Güceğeli Ahmet ve Mehmet kâhyalar en önde çalışmışlardır.
Heyet-i Merkeziye, teşkilâtını kazalara da yaymaya karar vermiş; Molla Recep nam-ı müstearını kullanan Yüzbaşı Mehmet, İslâm, Müslüman, Mücahit beyler vasıtasıyla Kilis’te, Halfeti’de senelerce Mal Müdürlüğü yapmış olan Necip zâde Mehmet Efendi vasıtasıyla da Halfeti’de cemiyetin şubelerini açmıştır.
Telgraf tellerinin Fransızların oturdukları Kolej binası civarından geçmesi dolayısıyla Sivas ve Ankara ile muhaberenin gizlenmesinde müşkülât görüldüğünden Güceğe köyüne makine konarak muvakkat bir telgrafhane açılmıştır.
Kânunuevvel 1919 ayında cemiyetin mesaisi haddi azamisini bulmuştu. Bir taraftan âza adedi çoğaltılırken diğer taraftan silah, cephane ve para tedarikine çalışılıyor, mahallî teşkilât yapılıyor, harp hazırlıkları görülüyordu.
Teşkilâta dahil olan her vatandaş bir silah tedarik etmekle mükellefti. Çiftçiler çift öküzlerini, rençberler yatak ve yorganlarını satarak 15-20 altın lira kıymetinde tüfek ve 5-7 kuruş gümüş paraya fişek alıyorlardı. Her gün Halep’ten kafilelerle şehre silah ve cephane giriyordu. Büsbütün silah almaya iktidarı olmayanlar, hâli vakti yerinde olanlar tarafından alınan silahlarla teçhiz olunuyorlardı. Para ihtiyacı, cemiyetin her ferdinden malî kudreti nispetinde alınan ianelerle temin olunuyordu.
Birkaç mahalle birleştirilmek suretiyle şehir semtlere ayrılmıştı. Her semtte o semtin ileri gelenlerinden mürekkep üç kişilik bir heyet bulunuyor ve bunlardan birisi de reis vazifesi görüyordu. Bidayette on sekiz olarak teşekkül eden semtler bilâhare yirmi yediye iblâğ edilmiştir. Cemiyet bütün icraatını bu semt heyetleri vasıtasıyla yapıyordu. Tahlif, bu heyetlerin nezaretinde yapılıyor; silah ve para bunlar vasıtasıyla temin ediliyordu. Aynı zamanda her semt bir kıt’a-î askeriye idi. Her semtin silahlıları semt reisinin idaresi altında bulunuyor ve bunlara tahkimat işlerinde kullanılmak üzere bir kısım da silahsız efrat veriliyordu. Her semtin kadrosu yüz silahlı ile elli silahsız efrattan ibaretti. Harp zamanlarında efradı idare etmek üzere her semte kısım kumandanı namı ile birer de ihtiyat zabiti verilmişti.
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yapılan taşkınlıkları bir taraftan Cemiyet-i İslâmiye ve Mutasarrıflık vasıtası ile Fransızlar nezdinde protesto ederken, diğer taraftan da halkı mukavemete teşvik ediyor, dükkânlarını kapattırıyor, nümayişler tertip ediyordu.
30 Kânunuevvel 1919 Osmanlı istiklâlinin yıl dönümüne rastlayan bugün de Antep çok müstesna ve tarihî bir gün yaşadı. Bütün şehir halkının ve binlerce köylünün iştirakiyle belediye önünde büyük bir miting yapıldı; nutuklar söylendi.[1]Fransızların gözü önünde ecnebi işgali şiddetle protesto edildi.
[1] Bu hatip o zaman şehrimiz istinaf mahkemesi reisi olan temyiz mahkemesi âzasından Niyazi Bey idi.